Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli hadiseler, kilometre taşı niteliğinde abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmeleri,geleceğe güvenle bakabilmeleri, millet
hayatında yeni değerlerin ortaya çıkabilmesi ve milli şuuru ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir.
İşte kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız, heybetli kimliğimiz, vatan severlik ve özgürlük sevdamız İstiklâl Marşı ve milletimizin sinesinden çıkarak onun acılarını, umutlarını kararlılığını “Hayal ile yoktur alkış verişim, her ne demişsem görüp de söylemişim.” diyerek abideleştiren Mehmet Akif...
Her yıl 12 Mart’ı İstiklal Marşımızın kabulü ve Üstad Mehmet Akif Ersoy’u anma günü olarak kutlarız.
İstiklal Marşını anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve bu çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir.
Bugün okulumuzda öğrencilerimizle birlikte hazırladığımız programda 12 Mart İstiklal Marşının Kabulünü kutladık. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u tanımaya çalıştık.
İşgal altında Anadolu, dört bir yanı sarmıştı düşman ordusu
Cepheye koşan Mehmed’imin asla yok bir korkusu
Milletinde görmüştü Akif, bağımsızlık tutkusu
Ve seslendi KAHRAMAN ORDUMUZA:
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Eyy şehit kanlarıyla boyalı al bayrağım
Neden üzgün ve kederlisin bugün
Vatanımı düşman çizmeleri çiğnedi diye mi hüzünlüsün….. NE OLUR!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Bu programı düzenleyip, öğrencilerimizi yetiştiren Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz Sn. Ferhan Betül GÜLER’e ve Tarih Öğretmenimiz Sn. Ahmet NUHOĞLU’na teşekkür ederiz.